Yûsuf Sûresi 104 - 111. Ayetler
104. Halbuki: Sen bunun üzerine onlardan bir ücret istemiyorsun. Bu ise âlemler için bir öğütten başka bir şey değildir.
105. Ve göklerde ve yerde nice alâmetler vardır ki, insanların çoğu onlardan yüz çevirir oldukları halde onların üzerinden geçer giderler.
106. Ve onların çoğu Allah Teâlâ'ya imân etmez ve onlar ancak müşriklerdir.
107. Ya kendilerine Allah'ın azâbından hepsini kuşatacak bir felâketin gelmesinden veya kendilerine farkında olmadıkları halde kıyametin ansızın gelmesinden emin mi oldular.
108. De ki: İşte benim yolum budur. Allah Teâlâ'ya açık bir delil ile dâvet ederim, ben de ve bana tâbi olanlar da. Ve Allah Teâlâ'yı tenzih ederim ve ben müşriklerden değilim.
109. Ve senden evvel göndermedik, ancak şehirler ahalisinden kendilerine vahyettiğimiz bir takım erkekler gönderdik. İnkârcılar yeryüzünde gezip dolaşmadılar mı? Baksalar ya kendilerinden evvelkilerin âkibetleri nasıl olmuştur. Ve elbetde âhiret yurdu sakınmış olanlar için hayırlıdır. Artık akıl erdiremeyecek misiniz?
110. Nihâyet o Peygamberlerin ümitsizliğe düştükleri ve kendilerinin hakikaten yalana çıkarıldıklarını sandıkları zaman onlara yardımımız geliverdi. Artık dilediğimiz kimseler kurtuluşa erdirildi ve suçlular topluluğundan ise âzabımız geri döndürülmeyecektir.
111. Muhakkak ki, onların kıssalarında temiz akıl sâhipleri için bir ibret vardır. Kur'an uydurulacak bir söz değildir. Fakat o, kendisinden öncekileri tasdiktir. Ve her şeyin ayrıntılı olarak beyânıdır ve imân edecek olan bir kavim için bir hidâyettir ve bir rahmettir.