Zâriyat Sûresi 7 - 30. Ayetler
7. Muhtelif yörüngeleri olan gök hakkı için.
8. Şüphe yok ki, siz muhtelif bir söz içinde bulunmaktasınız.
9. Ondan döndürülen kimse, döndürülür.
10. O muhtelif sözlü yalancılar kahrolsunlar.
11. kimseler ki, onlar cehâlet içinde gâfil kimselerdir.
12. Sorarlar ki: O cezâ günü ne zamandır.
13. O gün ki, onlar âteş üzerine arz edileceklerdir.
14. Onlara denilecektir ki: Azabınızı tadın. Bu odur ki, bunu alelacele ister idiniz.
15. Şüphe yok ki, takva sahibi olanlar, cennetlerde ve pınarlarda bulunacaklar.
16. Rab'lerinin kendilerine verdiğini alıcıdırlar. Muhakkak ki, onlar bundan evvel iyilik eden zâtlar olmuşlardır.
17. Geceden pek az uyur olmuşlardı.
18. Ve seher vakitlerinde de onlar istiğfarda bulunurlardı.
19. Ve mallarında da dilenen ve yoksul bulunan için bir hak var idi.
20. Ve yerde, kesin olarak inananlar için deliller vardır.
21. Ve sizin kendi nefislerinizde de deliller vardır hiç de görmez misiniz?
22. Ve gökte de rızkınız ve vaad olunduğunuz şey vardır.
23. İşte o göğün ve yerin Rabbine and olsun ki: O size vaad edilen herhâlde sâbittir, sizin konuşmanız gibi, bir hakikattir.
24. Sana geldi mi. İbrâhim'in ikram olunmuş olan mİsafirlerinin kıssası?
25. O vakit ki, onun yanına girmişler de selâm demişlerdi, Hz. İbrâhim de dedi ki: Selâm, tanınmamış olan bir cemaat.
26. Hemen bir bahane ile âilesinin yanına gitti, derhal semiz bir buzağı ile geldi.
27. Bunu onlara yaklaştırdı. Dedi ki: Yemez misiniz?
28. O vakit onlardan kalbinde bir korku gizledi. Dediler ki: Korkma ve onu bir bilgin oğul ile müjdelediler.
29. Bunun üzerine eşi bir çığlık içinde yüzünü döndü de elini yüzüne çarpıverdi ve dedi ki: Kısır bir koca kadın!
30. Dediler ki: Öylecedir, Rabbin buyurdu. Şüphe yok ki, o hikmet sahibidir bilendir.
31. İbrâhim Aleyhisselâm dedi ki: O hâlde mühim işiniz neden ibârettir? Ey gönderilmiş zâtlar!