Ra'd Sûresi 35 - 42. Ayetler

35.   Takva sahiplerine vadolunan cennetin özelliği (şudur) onun altından ırmaklar akar, yemişleri ve gölgeleri daimîdir. İşte o, cennet sakınanların sonudur. Ve kâfirlerin sonu ise ateştir.

36.   Ve kendilerine kitap vermiş olduklarımız, sana indirilmiş olan ile sevinirler ve muhtelif guruplardan öylesi de vardır ki, o indirilmiş olanın bazısını inkâr ederler. De ki: Ben ancak emrolundum ki: Allah'a ibadet edeyim ve o'na ortak koşmayayım. O'na dâvet ederim ve dönüşüm o’nadır.

37.   Ve işte biz onu Kur’an'ı arapça bir hükm olarak indirdik ve and olsun ki, eğer sana gelen ilmden sonra onların arzularına uyacak olursan senin için Allah'tan ne bir yardımcı vardır, ne de bir koruyucu.

38.   And olsun ki, senden evvel de Peygamberler gönderdik, onlara da eşler ve çocuklar verdik ve Allah’ın izni olmadıkça hiçbir Peygamber için bir mucize getirmek mümkün değildir. Ve her müddet için bir yazılış vardır.

39.   Allah Teâlâ dilediğini siler ve sâbit bırakır ve bütün kitapların aslı, onun yanındadır.

40.   Ve eğer onlara vâdettiğimizin bazısını sana göstersek de veya seni vefat ettirsek de, sana âit olan ancak tebliğdir. Bize âit olan da hesaptır.

41.   Görmüyorlar mı ki: Muhakkak biz kudretimizle yeryüzüne yöneliyor onu etrafından eksiltiyoruz ve Allah Teâlâ hükmeder, onun hükmünü reddedecek yoktur ve o hesabı çabucak görücüdür.

42.   Ve muhakkak ki, onlardan evvelkiler de tuzak kurmuşlardı. Fakat bütün tuzakların cezasını vermek Allah'a aittir. Çünkü O, herkesin ne kazanacağını bilir. Ve o kâfirler de ileride bileceklerdir ki, bu yurdun akibeti kimindir.