Mâide Sûresi 96 - 103. Ayetler

96.   Size deniz avı ve onun yiyilmesi bir fâide olmak için helâl kılındı ve sizin üzerinize ihramda bulunduğunuz müddetçe kara avı haram kılınmıştır. Huzuruna toplanacak olduğunuz Allah Teâlâ'dan korkunuz.

97.   Allah Teâlâ Kâbe'yi, o Beyti haramı ve haram ay" ile o boyunları bağsız ve bağlı kurbanları insanlar için bir medarı istifâde kıldı. Bu da bilmeniz içindir ki, şüphesiz Allah Teâlâ göklerde olanı da ve yerde olanı da bilir ve muhakkak ki, Allah Teâlâ herşeyi tamamıyla bilendir.

98.   Biliniz ki, Allah Teâlâ'nın cezâsı muhakkak pek şiddetlidir. Ve şüphe yok ki; Allah Teâlâ çok bağışlayan, çok esirgeyendir.

99.   Peygamberin üzerine tebliğden başka yoktur. Ve Allah Teâlâ ise açıkladığınız şeyi de gizlediğiniz şeyi de bilir.

100. De ki: Murdar ile temiz eşit olmaz. İsterse murdarın çokluğu hoşuna gitsin. Artık ey güzel akıl sâhipleri! Allah Teâlâ'dan korkunuz ki, kurtuluş bulabilesiniz.

101. Ey imân edenler! Öyle şeylerden sormayınız ki, eğer size açıklanırsa sizi üzer. Ve eğer siz Kur'an'ın indiği sırada sorarsanız onlar size açılır. Allah Teâlâ onlardan af buyurmuştur. Ve Allah Teâlâ gafurdur, halimdir.

102. Gerçekten de öyle şeyleri sizden evvel bir kavim sordu da sonra o sebeble kâfir oldular.

103. Allah Teâlâ behireden, şaibeden, vesileden ve hamden hiç birini meşru kılmamıştır. Fakat kâfir olanlar Allah Teâlâ'ya karşı yalan söyleyerek iftirada bulunurlar. Ve onların çokları ise akıl erdiremezler.