İbrâhim Sûresi 43 - 52. Ayetler
43. Öyle ki başlarını yukarıya dikerek koşarlar. Gözleri kendilerine dönüp bakamaz ve yürekleri ise bomboş hava kesilmiş bulunur.
44. Ve insanları korkut, o azabın kendilerine geleceği bir gün ile ki, o zalim olanlar diyeceklerdir ki; Ey Rabbimiz! Bizi bir yakın vakite kadar tehir et, senin davetine uyalım ve Peygamberlere tâbi olalım. Onlara denilecektir ki "sizin için bir zevâl yoktur" diye siz evvelce yemin etmiş değil mi idiniz?
45. Halbuki, siz nefislerine zulümetmiş olanların yurtlarında ikamet etmiş ve onlara neler yapmış olduğumuz sizin için apaçık belli olmuş idi ve sizin için mİsaller de beyan etmiştik.
46. Ve muhakkak ki, onlar hileleriyle hilede bulundular ve onların hilesi. Allah katında malûm dur. Ve onların hilesi ile dağlar, yerinden gidecek değildir.
47. Artık Allah Teâlâ'nın Peygamberlerine verdiği sözden cayacağım sanma. Şüphe yok ki, Allah Teâlâ azizdir, intikam sahibidir.
48. O günde ki, bu yer başka bir yere değiştirilir, göklerde. Bir ve gücüne karşı durulmaz olan Allah Teâlâ’nın huzuruna çıkmış olurlar.
49. Ve o günde günahkarları zincire vurulmuş bir halde görürsün.
50. Onların gömlekleri katrandandır ve onların yüzlerini ateş kaplayacaktır.
51. Allah Teâlâ, herkesi kazandığı ile cezalandırmak için böyle yapacaktır. Şüphe yok ki Allah Teâlâ'nın hesabı pek süratlidir.
52. İşte bu, insanlara kâfi bir tebliğdir. Hem bununla korkutulmuş olsunlar ve hem de onun muhakkak bir tek ilâh olduğunu bilsinler ve akıl sahipleri de güzelce düşünsünler.