Yûsuf Sûresi 87 - 95. Ayetler
87. "Ey oğullarım! Haydin gidin de Yusuf'la kardeşinden (iyice araştırıp) bir haber getirin. Allah'ın rahmetinden ümitsizliğe düşen ancak kâfirler topluluğudur."
88. Bunun üzerine (Yusuf'un) huzuruna girdikleri zaman dediler ki: "Ey şanlı aziz! Bize ve ailemize darlık dokundu, değersiz bir sermaye ile geldik. Yine bize ölçeği tam olarak ver ve bize bağışta bulun. Çünkü Allah bağışta bulunanların mükâfatını verir."
89. (Yusuf) dedi ki: "Siz biliyor musunuz, cahilliğinizde Yusuf'a ve kardeşine ne yaptığınızı?"
90. "Â, â! Sen, sen Yusuf musun?" dediler. Dedi ki: "Ben Yusuf'um, bu da kardeşim. Allah bize lütfuyla ihsan buyurdu. Gerçek şu ki, her kim Allah'dan korkar ve sabrederse, şüphesiz Allah iyilik edenlerin mükâfatını zayi etmez."
91. Dediler ki: "Allah'a andolsun, Allah seni bize üstün kıldı, biz doğrusu büyük suç işlemiştik."
92. Dedi ki: "Bugün sizi kınamak yok, Allah sizi merhametiyle bağışlar. O merhametlilerin en merhametlisidir."
93. "Şimdi siz benim şu gömleğimi götürün de babamın yüzüne bırakın, gözü açılır ve bütün ailenizle toplanıp bana gelin."
94. Kafile (Mısır'dan) ayrılınca babaları dedi ki: "Eğer bana bunamış demezseniz, doğrusu ben gerçekten Yusuf'un kokusunu alıyorum!"
95. Onlar da dediler ki: "Allah'a andolsun, sen hâlâ eski şaşkınlığındasın."