Şûrâ Sûresi 45 - 51. Ayetler
45. Onların ateşe arz olunurlarken, zilletten boyunlarını bükerek göz altından baktıklarını göreceksin. İman etmiş olanlar da şöyle derler: "Asıl hüsrana uğrayanlar, kıyamet günü kendilerini ve ailelerini hüsrana uğratan kimselermiş! Bakın zalimler, gerçekten sürekli bir azap içindedirler."
46. Onların, Allah'tan başka kendilerini kurtaracak dostları da yoktur. Her kimi de Allah saptırırsa, artık onun için çıkar bir yol yoktur.
47. Allah'tan, geri çevrilmesi mümkün olmayan bir gün gelmeden önce Rabbinizin davetine icabet edin. O gün sizin için ne sığınacak bir yer vardır, ne de inkara bir çare!
48. Yine aldırmıyorlarsa, bilesin ki, biz de seni üzerlerine gözcü göndermedik ya! Sana düşen ancak tebliğdir. Biz, insana tarafımızdan bir rahmet tattırdığımız zaman onunla sevinir. Ama kendi ellerinin yaptıkları yüzünden başlarına bir fenalık gelirse, o zaman insan hepsini unutan bir nankör olur.
49. Bütün göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır. Dilediğini yaratır, dilediği kimseye kız çocukları, dilediği kimseye de erkek çocukları bahşeder.
50. Yahut da çocukları; erkekler, kızlar olmak üzere çift verir. Dilediğini de kısır kılar. Şüphesiz O'nun ilmi çoktur, kudretinin sonu yoktur.
51. Hiç bir insan için Allah'ın onunla doğrudan konuşması mümkün değildir; ancak vahiyle veya perde arkasından yahut bir elçi gönderip de izniyle ona dilediğini vahyetmesi müstesna! Çünkü O, çok yücedir, hikmet sahibidir.