Şûrâ Sûresi 32 - 44. Ayetler
32. Denizde dağlar gibi akanlar (gemiler), yine O'nun ayetlerindendir.
33. Dilerse O, rüzgârı durdurur da onlar, (denizin) üstünde durakalırlar. Şüphesiz ki, bunda çok sabreden, çok şükreden herkes için nice deliller vardır.
34. Yahut da içindekilerin kazandıkları yüzünden onları helâke sürükler; birçoğunu da affeder.
35. Hem âyetlerimiz hakkında mücadele edenler bilsinler ki, kendileri için kaçacak yer yoktur.
36. Hâsılı size dünyalık olarak verilmiş bulunan şeyler, hep dünya hayatının geçici bir metaldir (kazancıdır). Allah'ın yanında bulunanlar ise, daha hayırlı ve daha süreklidir. (Bu mükâfat), iman edip Rabbine itimad eden kimseler içindir.
37. Onlar, büyük günahlardan ve açık çirkinliklerden uzak dururlar, her kızdıkları zaman da kusurları bağışlarlar.
38. Onlar, Rableri için davete icabet etmekte ve namazı kılmaktadırlar. İşleri de aralarında danışma iledir. Kendilerine verdiğimiz rızıklardan, infak ederler.
39. Onlar, kendilerine haksızlık yapıldığı zaman aralarında yardımlaşır haklarını alırlar.
40. Kötülüğün cezası da, ona denk bir cezadır. Fakat her kim affedip İslah ederse, onun da mükâfatı Allah'tandır. Şüphesiz O, zalimleri sevmez.
41. Her kim zulme uğradıktan sonra hakkını alırsa, artık ona (ceza vermek için) bir yol yoktur.
42. Ceza yolu, ancak haksızlıkla yeryüzünde azgınlık eden ve insanlara zulmedenler içindir. İşte onlara, elem verici bir azap vardır.
43. Her kim de sabreder ve bağışlarsa, işte bu, azme değer işlerdendir.
44. Her kimi de Allah şaşırtırsa, artık onun hiçbir dostu yoktur ve zalimlerin azabı gördükleri zaman "geri dönmeye bir yol var mı?" dediklerini göreceksin.