Nûr Sûresi 32 - 36. Ayetler

32.   Bir de sizden olan bekârlar ve kölelerinizden, cariyelerinizden salih olanları evlendirin; eğer fakir iseler, Allah onlara fazlından zenginlik verir. Allah, (kudreti) geniş olan ve bilendir.

33.   Evlenme imkânını bulamayanlar, Allah kendilerine fazlından bir zenginlik verinceye kadar, iffetli kalmaya çalışsınlar. Ellerinizin altında bulunanlardan (köle ve cariyelerinizden) mükâtebe isteyenleri de, eğer kendilerinde bir hayır biliyorsanız, hemen mükâtebe yapın ve onlara Allah'ın size verdiği malından verin. Dünya hayatının geçici menfaatlerini kazanacaksınız diye namuslu kalmak isteyen cariyelerinizi fuhşa zorlamayın. Her kim de onları zorlarsa, şüphesiz onların zorlanmalarından sonra Allah onlar için bağışlayandır, esirgeyendir.

34.   Andolsun ki, size açıklayıcı âyetler, sizden önce gelip geçenlerden bir örnek ve takvâ sahipleri için öğütler indirdik.

35.   Allah göklerin ve yerin nurudur. Nûrunun temsili içinde bir lamba bulunan bir kandil gibidir. Lamba, cam bir fanus içindedir; fanus da sanki inciye benzer bir yıldız gibidir ki, doğuya da batıya da ait olmayan mübarek bir zeytin ağacından tutuşturulur. Yağı, ateş dokunmasa bile ışık verir. Nûr üzerine nûrdur. Allah nûruna dilediğini eriştirir ve insanlar için misaller verir. Allah, her şeyi bilendir.

36.   (Bu kandil) o evlerdedir ki, Allah onların yükseltilmesine ve içlerinde isminin zikredilmesine izin vermiştir. Orada sabah ve akşam üstleri O'nu öyle kimseler tesbih ederler ki: