Hûd Sûresi 89 - 97. Ayetler

89.   "Ey kavmim! Bana karşı gelmeniz sakın size Nuh kavminin, Hûd kavminin veya Sâlih kavminin başlarına gelenler gibi bir musibet getirmesin! Lût kavmi de sizden uzak değildir."

90.   "Rabbinizden bağışlanma dileyin, sonra O'na tevbe ile dönün! Şüphe yok ki Rabbim esirgeyendir, sevendir."

91.   Dediler ki: "Ey Şuayb! Biz senin dediklerinin çoğunu iyi anlamıyoruz ve şüphesiz biz seni içimizde pek zayıf buluyoruz. Eğer akrabalarından beş-on kişi olmasaydı mutlaka seni taşlayarak öldürürdük. Bizim için senin, hiçbir önemin yoktur."

92.   Dedi ki: "Ey kavmim! Benim akrabalarım size göre Allah'tan daha mı güçlü ve değerli ki, Onu arkanıza atıp unuttunuz. Haberiniz olsun ki Rabbim bütün yaptıklarınızı kuşatıcıdır."

93.   "Ey kavmim! Bütün kuvvetinizle yapacağınızı yapın, ben vazifemi yapıyorum. Kendini rezil edecek azabın kime geleceğini ve kimin yalancı olduğunu ileride bileceksiniz. Bekleyin! Ben de sizinle beraber bekliyorum!"

94.   Emrimiz geldiği zaman Şuayb'ı ve beraberindeki iman edenleri tarafımızdan bir rahmet ile kurtardık. O zulmedenleri ise korkunç bir gürültü yakaladı da yurtlarında diz üstü çöke kaldılar.

95.   Sanki orada şenlik kurmamışlardı. Bak, Semûd'un defolduğu gibi, Medyen de defoldu gitti.

96.    Andolsun Musa'yı da mucizelerimizle ve apaçık bir delil ile Firavun'a ve onun ileri gelenlerine gönderdik.

97.     Bunlar Firavun'un emrine tabi oldular. Firavun'un emri ise doğru değildir.