Yûnus Sûresi 34 - 42. Ayetler
34. De ki: Sizin koştuğunuz ortaklardan halkı ilk kez var eden, sonra da onu iade eyleyen bir kimse var mıdır? Allah Teâlâ ise halkı ilk kez yaratır, sonra da onu iade eder. Artık siz nereden sapıttırılıyorsunuz?
35. De ki: Sizin koştuğunuz ortaklardan Hak'ka hidâyet edecek bir kimse var mıdır? De ki: Allah Teâlâ Hak'ka hidâyet eder. Artık Hak'ka hidâyet eden zat mı uyulmaya daha lâyıktır, yoksa hidâyet olunmadıkça kendi kendine hidâyete eremiyecek kimse mi? Artık sizin için ne var? Nasıl hükmediyorsunuz?
36. Onların ekserisi zandan başka bir şeye tâbi olmaz. Zan ise şüphe yok ki, hiçbir şey ile hakkın yerini tutmaz. Allah Teâlâ ise muhakkak ki, ne yaptıklarını tamamiyle bilicidir.
37. Ve bu Kur'an, Allah'tan başkasına isnad edilerek iftirada bulunulamaz. Velâkin o kendisinden önce olanı bir tasdiktir ve kitabın bir açıklamasıdır. Onda bir şüphe yoktur. Alemlerin Rabbi tarafından indirilmiştir.
38. Yoksa onu uydurdu mu diyorlar? De ki: Eğer siz doğru sözlü kimseler iseniz, onun benzeri bir sûre getirin ve Allah'tan başka gücünüz yettiği kimseyi de çağırınız.
39. Hayır... Onlar ilmini kuşatamadıkları ve daha tevili kendilerine gelmemiş olan bir şeyi yalanladılar. Onlardan evvelkiler de böylece yalanlamada bulunmuşlardı. Artık bak ki, zalimlerin sonu nasıl olmuştur.
40. Ve onlardan kimisi ona imân eder ve onlardan kimisi de ona imân etmez. Ve Rabbin bozguncuları pek ziyâde bilendir.
41. Ve eğer seni yalanlarlarsa artık de ki: Benim amelim banadır, sizin ameliniz de sizedir. Siz benim işleyeceğimden berisiniz, ben de sizin işleyeceğiniz şeylerden beriyim.
42. Ve onların içinde senin sözlerini işitmek isteyenler de vardır. Fakat sağırlara mı işittireceksin? Eğer akılları da kesmez kimseler bulunmuş ise.