Nûr Sûresi 11 - 20. Ayetler

11.   Muhakkak o kimseler ki, iftira ile geliverdiler, sizden bir zümredirler. Onu sizin için bir şer saymayın, belki o sizin için bir hayırdır. Onlardan her kişiye de günahtan kazandığı şey vardır. Onlardan o kimse ki, onun büyüğünü üstlenmiştir, onun için de pek büyük bir azap vardır.

12.   Onu işittikleri zaman mümin erkekler ile mümin kadınlar kendi vicdanlarında hayırlı bir zanda bulunarak bu bir apaçık iftiradır demeli değil mi idiler?

13.   Onun üzerine dört şahit getirmeli değil mi idiler? Madem ki, şahitleri getiremediler, artık onlardır. Allah katında yalancılar onlardır.

14.   Ve eğer Allah'ın fazlu rahmeti dünyada ve ahirette üstünüzde olmasa idi elbette o içine daldığınız yaygaradan dolayı sizi pek büyük bir azap kaplardı.

15.   O vakit ki, onu iftirayı dillerinizle karşılayıp kabul ediyordunuz. Kendisine sizin bilginiz olmayan şeyi ağızlarınızla söylüyordunuz ve onu kolay sanıyordunuz. Halbuki, o, Allah katında pek büyüktür.

16.   Onu işittiğiniz zaman, bunu söylemek bize lâyık olmaz, hâşâ, bu, pek büyük bir iftiradır, demeli değil mi idiniz?

17.   Allah size öğüt veriyor ki, bunun bir benzerine ebedî olarak dönmeyesiniz, eğer siz mümin kimseler iseniz.

18.   Ve Allah sizin için âyetleri apaçık beyan ediyor ve Allah bilendir, hikmet sahibidir.

19.   Muhakkak o kimseler ki, îmân etmiş olanlar arasında çirkin, yaramaz şeylerin yayılmasını arzu ederler, o kimseler için dünyada ve ahirette pek acıklı bir azap vardır ve Allah bilir, sizler ise bilmezsiniz.

20.   Ve eğer Allah’ın fadlı ve rahmeti sizin üzerinize olmasa idi elbette ki, sizi azaplandırırdı ve şüphe yok ki, Allah çok esirgeyicidir, çok merhametlidir.