Neml Sûresi 36 - 44. Ayetler
36. Ne zamanki hediyeyi getirenler Süleyman'a geldi, dedi ki: Bana bir mal, ile yardım mı ediyorsunuz? İşte Allah’ın bana verdiği size verdiğinden hayırlıdır. Belki siz hediyenizle sevinirsiniz.
37. Onlara dön, elbette onlara öyle ordular ile gelirim ki, onların bunlara karşı takatları yoktur. Ve elbette onları zelil ve hakir kuvvetten mahrum kimseler oldukları halde oradan çıkarırım.
38. Hz. Süleyman Dedi ki: Ey ulular! Hanginiz bana onun tahtını onların bana teslimiyet gösterip gelmelerinden evvel getirir.
39. Cin tâifesinden bir ifrit dedi ki: Ben onu daha sen makamından kalkmadan sana getiririm ve şüphe yok ki, ben ona elbette güç yetiririm ve bana güvenebilirsiniz.
40. Yanında kitaptan bir ilim bulunan zat da dedi ki: Ben onu daha gözünü açıp kapamadan getiririm. Ne zamanki Hz. Süleyman onu tahtı yanında yerleşmiş olarak gördü, dedi ki: Bu Rabbimin lütufundandır, tâki beni imtihan etsin ki, şükür mü ederim yoksa nimete karşı nankörlük mü ederim ve her kim şükür ederse ancak kendi nefisi lehine şükür eder. Ve kim de nimete karşı nankörlükte bulunursa, şüphe yok ki, Rabbimin hiç bir şeye ihtiyacı yoktur, çok kerem sahibidir.
41. Dedi ki: Ona tahtını değiştirin, bakalım onu tanımaya muvaffak olacak mı, yoksa muvaffak olamayacaklardan mı olacak?
42. Ne zamanki o hükümdar kadın geldi, denildi ki senin tahtın böyle midir? Dedi ki: bu, sanki o. Maamafih bize ondan evvel bilgi verilmiş idi ve bizler Müslümanlar olduk.
43. Onu, Allah’ın başka tapdığı şeyler İslâmiyetten men etmiş idi. Şüphe yok ki o, kâfirler olan bir kavimden idi.
44. Ona denildi ki saraya gir. Ne zamanki onu gördü, onu derin bir su sandı, iki baldırını açıverdi. Hz. Süleyman dedi ki: O hakikaten billûrdan döşenmiş, düz, açık bir yerdir. Kadın da dedi ki: Yarabbi! ben nefisime zulümettim ve Süleyman ile beraber âlemlerin Rabbi olan Allah'a teslim oldum.