Nahl Sûresi 103 - 110. Ayetler

103. Ve muhakkak biliyoruz, onlar derler ki, onu şüphe yok bir insan öğretiyor. Kendisine nisbet ettikleri şahsın dili yabancıdır, bu ise apaçık bir Arap çadır.

104. Şüphe yok, o kimseler ki, Allah'ın âyetlerine imân etmezler, Allah onlara hidayet etmez ve onlar için pek acıklı bir azap vardır.

105. Yalanı ancak Allah’ın âyetlerine imân etmeyenler uydurur. İşte yalancı olanlar onlardır.

106. Kalbi İmân ile dolu olduğu halde zorlanan müstesnâ, fakat her kim imanından sonra Allah Teâlâ'yı inkâr eder de küfre kalbini açarsa işte onların üzerine Allah'tan bir gazap vardır ve onlar için pek büyük bir azap da vardır.

107. Bu da bu korkunç ceza da onların dünya hayatını ahiret hayatı üzerine tercihen daha fazla sevmiş olmalarındandır ve şüphe yok ki Allah Teâlâ kâfirler topluluğunu hidayete erdirmez.

108. Onlar o kimselerdir ki, Allah onların kalpleri, kulakları ve gözleri üzerine mühür basmıştır ve gafiller olanlar da işte onlardır.

109. Hiç şüphe yok ki, ahirette ziyana uğrayanlar da onlardır, onlar.

110. Sonra muhakkak ki, fitneye uğratıldıklarından sonra hicret edenleri, sonra da cihatta bulunanları ve sabır edenleri Rabbin mükâfatlandıracaktır Şüphe yok ki, senin Rabbin onun ardından da elbette bağışlayıcıdır, çok esirgeyicidir.