Meryem Sûresi 52 - 64. Ayetler
52. Ve ona Tur'un sağ tarafından seslendik ve onu münacat eder bir halde yaklaştırdık.
53. Ve ona rahmetimizden olarak kardeşi Harun'u bir peygamber olmak üzere ihsan ettik.
54. Ve kitapta İsmail'i de an, şüphe yok ki, o vaadinde sadık idi ve bir resûl, bir nebi idi.
55. Ve hanedanına namaz ve zekât ile emir ederdi ve Rabbinin katında rızaya nail olmuştu.
56. Ve kitapta İdris'i de zikred. Şüphe yok ki, o, bir sıddık, bir Peygamber idi.
57. Ve onu yüksek bir makama kaldırdık.
58. İşte bunlar ki, Allah Teâlâ'nın kendilerine ihsan buyurmuş olduğu Peygamberlerdendir, Adem'in zürriy etinden ve Nuh ile beraber gemiye yüklemiş olduklarımızdandır ve İbrahim ve İsrail'in zürriyyetindendir ve hidayete erdirdiğimiz ve seçtiğimiz kimselerdendirler. Kendilerine rahmanın âyetleri okunduğu zaman secde eder ve ağlar oldukları halde yere kap anırlardı.
59. Sonra arkalarından bir taife onlara halef oldu ki, namazı zâyi ettiler ve şehvetlere tâbi oldular. Artık yakında cehennem deresine yetişeceklerdir.
60. Ancak tövbekâr olan ve imân eden ve iyi amelde bulunan kimseler müstesnâ. Çünkü onlar cennete girerler ve bir şey ile zulüme uğratılmış olmazlar.
61. Adn cennetleri ki, Rahman kullarına gıyaben va'd buyurmuştur. Şüphe yok ki, onun va'di vücuda getirilmekte bulunmuştur.
62. Orada faidesiz lakırdı işitmezler, ancak selâm işitirler ve onlar için orada sabah ve akşam rızıkları da vardır.
63. O, o cennettir ki, ona kullarımızdan takva sahibi olanları vâris kılarız.
64. Ve Cibril'i Emin demiştir ki Biz inemeyiz, ancak Rabbin emri ile ineriz. Ve önümüzde ve ardımızda ve bunların arasında ne varsa hepsi o'nun içindir ve Rabbin unutkan değildir.