Kehf Sûresi 5 - 15. Ayetler

5.     Buna dair ne kendilerinin bir bilgisi vardır ve ne de babalarının. Ne büyük bir söz ki, ağızlarından çıkıyor. Onlar başka değil, ancak yalan söylüyorlar.

6.     Demek ki, onlar bu Kur'an'a inanmazlarsa arkalarından bir şiddetli üzüntü ile kendini tüketeceksin.

7.     Biz yeryüzünde olanları onun için bir ziynet kıldık ki, hangisi amelce daha güzeldir diye insanları imtihan edelim.

8.     Ve bununla beraber onun üzerinde ne varsa muhakkak ki, biz hepsini de kupkuru, dağınık bir toprak edicileriz.

9.      Yoksa sandınmı ki; Eshabı kehf ile Rakım, bizim âyetlerimizden şaşılacak bir şey olmuşlardır.

10.   O vakit ki, o gençler mağaraya sığındılar da dediler ki: Ey Rabbimiz! Bize kendi katından bir rahmet ver ve bizim için işimizden dolayı bir muvaffakiyet hazırla.

11.   Bunu müteakip onların kulakları üzerine mağarada şenlerce perde vurmuş olduk.

12.   Sonra onları uyandırdık, iki taifeden hangisinin bekledikleri müddeti daha iyi hesab ettiklerini bilelim diye.

13.   Biz sana onların haberlerini doğru olarak hikâye ediyoruz. Onlar genç bir zümre idiler. Rablerine imân etmişlerdi ve biz de onların hidayetini arttırmış idik.

14.   Ve onların kalplerini kuvvetlendirdik, o vakit ki: Kıyam ettiler de dediler ki: Bizim Rabbimiz, göklerin ve yerin Rabbidir, ondan başkasına bir ilâh diye tap amayız. Diyecek olsak elbette ki, haktan pek uzak bir söz söylemiş oluruz.

15.   Şunlar, şu bizim kavmimiz, o'ndan başkasını ilâh edindiler. Onların üzerine bir açık delil getirmeli değil mi idiler? Artık bir yalanı Allah'a karşı iftira edenden daha zalim kim vardır?