Hûd Sûresi 46 - 53. Ayetler
46. Buyurdu ki: Ey Nuh! O muhakkak senin ailenden değildir. Şüphesiz ki o salih olmayan bir iştir. Artık hakkında bilgi olmayan bir şeyi benden sorma. Muhakkak ki, ben sana câhillerden olmayasın diye öğüt veririm.
47. Dedi ki: Ey Rabbim! Ben senden hakkında bilgim olmayan bir şeyi sormaktan şüphe yok ki, ben sana sığınırım ve eğer benim için mağfiret etmez ve beni esirgemezsen ben ziyana uğrayanlardan olurum.
48. Denildi ki: Ey Nuh! Bizden bir selâm ile ve senin üzerine ve seninle beraber olanlardan doğacak ümmetler üzerine birçok bereketler ile gemiden in. Ve bir takım milletleri de ileride fâidelendireceğiz, sonra onlara bizden acıklı bir azap dokunacaktır.
49. İşte bu, gayıp haberlerindendir. Bunu sana vahy ediyoruz. Bunu ne sen ve ne de kavmin bundan evvel biliyordunuz. Artık sabr et. Şüphe yok ki âkıbet sakınanlar içindir.
50. Ad kavmine de kardeşleri Hûd'u Peygamber gönderdik. Dedi ki: Ey kavmim! Allah'a ibâdet ediniz, sizin için ondan başka hiçbir mâbud yoktur. Sizler ise iftira edenlerden başka değilsiniz.
51. Ey kavmim! Onun üzerine sizden bir mükâfat istemiyorum. Benim mükâfatını ancak beni yaratmış olana aittir. Siz hâlâ akıllıca düşünmeyecek misiniz?
52. Ve ey kavmim! Rabbinizden af dileyin. Sonra ona tövbe edin ki, üzerinize semanın feyzini yağmurunu bol bol göndersin ve sizin kuvvetinizi kuvvet ilâvesiyle arttırsın ve günahkârlar olarak yüz çevirmeyiniz.
53. Dediler ki: Ey Hûd! Sen bize açık bir delil ile gelmedin ve biz de senin sözünden dolayı kendi tanrılarımızı terkedici değiliz ve sana inanan kimseler de değiliz.