En'am Sûresi 74 - 81. Ayetler
74. Ve bir vakit ki, İbrahim, babası Azer'e demişti ki: Sen putları tanrılar mı ediniyorsun! Ben şüphe yok seni ve kavmini apaçık bir sapıklık içinde görüyorum.
75. Ve İbrahim'e şöylece göklerin ve yerin melekûtunu gösteriyorduk ki, yakinen bilip inananlardan oluversin.
76. Ne zaman ki, üzerine yine gece bastı, bir yıldızı gördü, "bu benim Rabbim" dedi batınca da "ben öyle batanları sevmem" deyiverdi.
77. Ne zaman ki, ay doğar bir halde gördü. "Rabbim bu'dur" dedi. Sonra ay batınca da "and olsun ki, eğer bana Rabbim hidâyet etmemiş olsaydı, elbette ben sapıklığa düşenler topluluğundan olacaktım" dedi.
78. Ne zaman ki” güneşi doğmaya başlar gördü. Dedi ki: "Bu'dur Rabbim bu daha büyük" nihâyet o da batınca dedi ki: Ey kavmim! Ben muhakkak sizin Allah Teâlâ'ya ortak koştuğunuz şeylerden uzağım.
79. Ben muhakkak bir hânif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaradana çevirdim ve ben müşriklerden değilim.
80. Ve ona karşı kavmi delil getirmeğe kalkıştı. Dedi ki: Siz Allah Hakkında bana karşı delil getirmeye mi kalkışıyorsunuz? O halbuki, o bana hidâyet nasip buyurmuştur. Ve ben ona ortak koştuğunuz şeylerden korkmam. Meğer ki, Rabbim birşey dilemiş olsun. Rabbimin İlmî herşeyi kuşatmıştır. Artık siz hiç düşünmez misiniz?
81. Ve nasıl olur da sizin ortak koştuklarınızdan korkarım. Halbuki siz Allah Teâlâ'ya haklarında sizin üzerinize hiç bir delil indirmemiş olduğu şeyleri ortak koşuyorsunuz da, korkmuyorsunuz! Artık korkudan emin olmaya bu iki tâifeden hangisi daha haklıdır? Eğer siz bilir kimseler iseniz söyleyin bakalım.