Duhân Sûresi 40 - 59. Ayetler

40.   Şüphe yok ki, o hüküm günü onların hepsinin vaadedilen vakitleridir.

41.   O gün bir dost, bir dosttan hiçbir şeyi bertaraf edemez ve onlar yardım da olunamazlar.

42.   Allah’ın rahmet ettiği kimse müstesnâ. Şüphe yok ki, o Allah, azizdir, rahimdir.

43.   Muhakkak ki, o zakkum ağacı.

44.   Çok günâhkar olanın yiyeçeğidir.

45.   Erimiş bakır gibi karınlar içinde kaynar.

46.   Son derece sıcak suyun kaynaması gibi.

47.   Onu tutun da cehennemin tâ ortasına sürükleyin.

48.   Sonra başının üstüne o pek kaynar su azabından dökün.

49.   Deyin ki tâd. Şüphe yok, sen iddia ediyordun ki pek kuvvetli pek şerefli olan sensin.

50.   Şüphe yok ki, işte bu, kendisinde şüphe ettiğiniz şeydir.

51.   Müttakiler ise muhakkak ki, güvenilir bir makamdadırlar.

52.   Cennetlerde ve pınarlardadırlar.

53.   Karşı karşıya oldukları hâlde atlastan, parlak ipekten elbiseler giyineceklerdir.

54.   İşte böyledir ve onları gözleri iri, elbiseleri tertemiz, renkleri beyaz cariyeler ile evlendirdik

55.   Orada her türlü meyveden emin oldukları hâlde taleb ederler.

56.   Orada ölümü tadmazlar, ilk ölüm müstesnâ ve onları cehennemin azâbından korumuştur.

57.   Rabbinden bir ihsân olarak. İşte budur, o pek büyük kurtuluş.

58.   Artık şüphe yok ki, onu Kur'an ı Kerim'i senin lİsanınla kolaylaştırdık. Umulur ki: Onlar düşünürler.

59.   Artık gözet, şüphe yok ki, onlar gözeticilerdir.