Duhân Sûresi 23 - 32. Ayetler
23. Gördün mü? O kimseyi ki: Kendi hevasını kendisine tanrı edinmiş ve onu Allah bir bilgi üzerine şaşırtmış ve kulağı ve kalbi üzerine mühür basmış ve gözü üzerine bir perde kılmış, artık ona Allah'tan sonra kim hidâyet edebilir? Hâlâ düşünmez misiniz?
24. Ve dediler ki: Bu, bizim dünya hayatımızdan başka değildir, ölürüz ve diriliriz bizi zamandan başkası helâk etmez. Halbuki, onlar için buna dâir bir bilgi yoktur. Onlar başka değil, ancak zanneder dururlar.
25. Ve kendilerine karşı âyetlerimiz açık açık okunduğu zaman onların delilleri, eğer doğru sözlü iseniz atalarımızı getiriniz demekten başka değildir.
26. De ki: Allah sizi diriltir, sonra sizi öldürür, sonra da sizi kıyamet günü için toplar. Onda bir şüphe yoktur. Velâkin insanların çoğu bilmezler.
27. Ve göklerin ve yerin mülkü, Allah’ındır. Ve o gün ki, kıyamet kopar, o gün bâtıla sapanlar hüsrâna uğrar.
28. Ve her ümmeti diz çökmüş bir hâlde göreceksin. Her ümmet, kitabına çağırılacaktır. Yapmış olduğunuz şey ile bugün cezalandırılacaksınız denilecektir.
29. İşte bu, bizim kitabimizdir. Size karşı hak ile söylüyor. Şüphe yok ki, biz sizin neler işler olduklarınızı yazdırmıştık.
30. İşte o kimseler ki, iman ettiler ve iyi iyi işlerde bulundular, artık onları Rab'leri rahmet içine girdirecektir. İşte en apaçık kurtuluş, odur.
31. Kâfir olanlara ise şöyle denilecektir değil mi ki, size karşı âyetlerimiz okundukça siz kibirlendiniz ve günâhkârlar olan bir kavim oldunuz?
32. Ve şüphe yok ki, Allah’ın vaadi haktır ve o kıyamette bir şüphe yoktur, denildiği zaman dediniz ki: Kıyamet nedir? Biz bir zandan başka bir zan etmiyoruz ve biz kesin bilgi elde etmiş değiliz.