Bakara Sûresi 30 - 37. Ayetler
30. Hatırla o zamanı ki. Rabbin meleklere: "Ben yeryüzünde muhakkak bir halife kılacağım" diye buyurmuştu. Melekler de: "Yeryüzünde fesat çıkaracak, kanlar dökecek kimseyi mi yaratacaksın, bizler ise sana, hamd ile tesbih eder, seni takdis eyleriz." demişlerdi. Allahü Teâlâ da: "Şüphe yok ki sizin bilemiyeceğiniz şeyleri ben bilirim." diye buyurmuştur.
31. Ve Allahu Teâlâ bütün eşyanın isimlerini Âdem'e bildirdi. Sonra da bu eşyayı meleklere göstererek bunların isimlerini bana haber veriniz. Eğer siz doğru söylüyor iseniz, diye buyurdu.
32. Dediler ki; Seni tesbih ederiz, senin bize bildirdiklerinden başka bizim bilgimiz yoktur. Şüphe yok ki alîm, hakim olan sensin.
33. Buyurdu ki: Ey Adem! O şeyleri adları ile bu meleklere haber ver. Adem de o şeyleri adları ile haber verince Cenâb-ı Hak buyurdu ki; Size dememiş miydim ki, ben şüphesiz göklerin de, yerinde gizliliklerini bilirim. Ve sizlerin açıkça yaptığınız ve gizlediğiniz şeyleri de bilirim.
34. Hani biz meleklere demiştik ki Âdem'e secde ediniz. Onlar da hemen secde edivermişlerdi. Yalnız şeytan kaçınmış, kibirlenmiş ve kâfirlerden olmuştu.
35. Ve biz demiştik ki ey Âdem! Sen ve eşin şu cennette oturun. Dilediğiniz yerlerde onun yemişlerinden bol bol yiyin. Ancak şu ağaca yaklaşmayın, yoksa ikiniz de zalimlerden olursunuz.
36. İmdi şeytan, Âdem ile Havva'yı cennetten kaydırdı, oradaki nimetlerden çıkarıp uzaklaştırdı. Biz de dedik ki: Bâzınız bâzınıza düşman olmak üzere yeryüzüne ininiz, sizin için yeryüzünde bir vakte kadar bir ikametgâh ve bir nasip vardır.
37. Âdem Yüce Rabbi tarafından bir kısım kelimeler aldı. Onun üzerine tövbe eyledi. Tövbeleri ziyadesiyle kabul eden, pek ziyade merhamet sahibi olan ise ancak o Kerem sâhibi Rab'dır.