A'raf Sûresi 144 - 149. Ayetler

144. Buyurdu ki: Ya Musa! Muhakkak ben seni risâletlerimle ve sözlerimle insanların başına seçtim. İmdi sana verdiğimi al ve şükr edicilerden ol.

145. Ve onun için levhalarda her şeyden bir öğüt yazdık ve her bir şeyi uzun uzadıya açıkladık. Artık onun kuvvetle tut ve kavmine emret, onu en güzeliyle tutsunlar. Elbette sizlere yoldan çıkmışların yurdunu göstereceğim.

146. Yeryüzünde haksız yere böbürlenenleri elbette âyetlerimden çevireceğim. Ve her bir âyeti görecek olsalar ona imân etmezler. Ve eğer hidâyet yolunu görseler onu bir yol edinmezler ve eğer dalâlet yolunu görecek olsalar onu yol tutuverirler. Bu da onların âyetlerimizi yalanlamalarından ve onlardan gâfil bulunduklarından dolayıdır.

147. Ve o kimseler ki, âyetlerimizi ve âhirete kavuşmayı yalanlamışlardır. Onların amelleri boşa çıkmıştır. Başkasıyla değil, ancak kendi yaptıkları amelleriyle cezalandırılacaklardır.

148. Ve Musa'nın kavmi ondan sonra ziynet takımlarından bir buzağı, böğürmesi olan bir heykel edindiler. Onlar görmediler mi ki, o kendileriyle konuşamaz ve onlara bir yol gösteremezdi. Onu ilâh edindiler ve zâlimler oluverdiler.

149. Ne zaman ki pişmanlığa düştüler ve kendilerinin hakikaten doğru yoldan çıkmış olduklarını gördüler, dediler ki: Eğer bize Rabbimiz merhamet etmezse ve bizi bağİslamazsa elbette büyük bir ziyâna uğramışlardan olacağız.