Ankebût Sûresi 46 - 52. Ayetler

46.   Ve ehli kitap ile en güzel yoldan başkasıyla mücadele etmeyin. Onlardan zulmedenler ise müstesnâ ve deyiniz ki: bize indirilmiş olana ve size indirilmiş olana biz îmân ettik ve bizim ilâhımız ile sizin ilahınız birdir ve biz ancak ona teslim olmuş olanlarız.

47.   Ve işte sana böylece kitabı indirdik. Artık kendilerine kitap vermiş olduklarımız ona îmân ederler. Şunlardan da ona îmân edecek olanlar vardır. Ve bizim âyetlerimizi kâfirlerden başkası inkâr etmez.

48.   Ve sen ondan evvel hiçbir kitap okur olmadın ve sağ elin ile onu yazmadın. Öyle olsa idi elbette iptal etmeye çalışanlar, şüpheye düşmüş olurlardı.

49.   Hayır... O kendilerine ilim verilmiş kimselerin sinelerinde apaçık olan âyetlerdir ve bizim âyetlerimizi zalimlerden başkası inkâr etmez.

50.   Ve dediler ki: Onun üzerine Rabbinden mucizeler indirilmiş olmalı değil mi idi? De ki: O mucizeler ancak Allah'ın katindadır ve ben ancak apaçık bir uyancıyım.

51.   Onlara kâfi gelmedi mi ki, şüphesiz biz senin üzerine kitabı indirdik, onlara karşı okunmaktadır. Muhakkak ki, onda îmân eden bir kavim için elbette bir rahmet ve bir nasihat vardır.

52.   De ki: Benimle sizin aranızda Allah Teâlâ'nın şahit olması kifayet eder. O göklerde ve yerde ne olduğunu bilir. Ve o kimseler ki, bâtıla inanmışlar ve Allah'ı inkâr etmişlerdir. İşte hüsrana uğramış olanlar, ancak onlardır.