Ankebût Sûresi 31 - 38. Ayetler
31. Elçilerimiz, İbrahim'e müjde ile gelince, dediler ki: Biz muhakkak şu kasabanın ahalisini helâk edeceğiz Çünkü onun ahalisi, zalim kimselerdir.
32. Dedi ki: Orada muhakkak ki, Lût vardır. Dediler ki: biz orada kim olduğunu daha iyi biliriz. Elbette onu ve ailesini kurtaracağız, karısı müstesnâ. O geride kalanlardan oldu.
33. Ve o vakit ki, elçilerimiz Lût'a geldi. Lût onlar hakkında tasalandı ve onlar sebebiyle takati darlaştı. Ve dediler ki: Korkma ve üzülme, şüphe yok ki, seni ve aileni kurtaracağız, yalnız eşin müstesnâ. O geride kalanlardan oldu.
34. Muhakkak ki biz, bu kasabanın ahalisi üzerine yaptıkları fıskları sebebiyle gökten müthiş bir azap indireceğiz.
35. Andolsun ki, akıllıca düşünen bir kavim için oradan bir apaçık alâmet bırakmışızdır.
36. Ve Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı gönderdik dedi ki: Ey kavmim! Allah'a ibadet ediniz, ahiret gününe umut bağlayın. Ve yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın.
37. Halbuki, onu yalanladılar, artık onları şiddetli bir sarsıntı yakaladı da yurtlarında dizleri üzerine çöküvermiş kimseler olarak sabahladılar,
38. Ve Âd ve Semud kavmini de helâk ettik muhakkak ki, sizin için onların oturmuş oldukları yerden "başlarına gelen felâketler açıklanmıştır ve şeytan onlara yaptıkları işleri süslü göstermiş de onları yoldan saptırmıştır. Oysa bakıp görebilecek durumdaydılar.