Âl-i İmran Sûresi 16 - 22. Ayetler
16. Onlar ki. Ey Rabbimiz! Biz muhakkak iman ettik, artık bizim için günahlarımızı bağışla ve bizleri o ateş azâbından koru, derler.
17. Onlar, sabır edicilerdir, sadıktırlar, ibâdetlere devam edenlerdir, infak edenlerdir, seher vakitlerinde de istiğfarda bulunanlardır.
18. Allah Teâlâ, kendisinden başka bir ilâh bulunmadığına adâletle kaim olarak şahitlik etmiştir. Melekler de, İlim sâhipleri de şahitlikte bulunmuşlardır. O aziz, hakimden başka asla bir ilâh yoktur.
19. Şüphe yok ki: Allah katında din, İslâm'dan ibârettir. O kendilerine kitap verilmiş olanların ihtilâfta bulunmaları ise kedilerine İlim geldikten sonra sırf aralarındaki hasetten dolayıdır. İmdi her kim Allah’ın âyetlerine küfür ederse, şüphe yok ki Allah Teâlâ hesabı süratli olandır.
20. Artık seninle mücadelede bulunurlarsa de ki: Ben nefisimi Allah Teâlâ'ya teslim ettim, bana tabi olanlar da. Ve kendilerine kitap verilmiş olanlar ile ümmîlere de deki: İslâmiyeti kabul ettiniz mi? Eğer İslâmiyeti kabul etmişler ise şüphesiz hidayete ermişlerdir Ve eğer kaçınırlarsa senin üzerine lâzım gelen ancak tebliğdir. Allah Teâlâ ise kulları büsbütün görücüdür.
21. O kimseler ki. Allah Teâlâ'nın âyetlerini inkâr ve peygamberleri haksız yere öldürürler ve insanlardan adaletle emredenleri de öldürürler, artık onları elem verici bir azap ile müjdele!
22. İşte onlar, amelleri dünyada da, âhirette de batıl olan kimselerdir. Ve onlar için yardımcılardan bir fert de yoktur.