Âl-i İmran Sûresi 122 - 132. Ayetler
122. O vakit ki, sizden iki bölük dağılmaya yüz tutmuştu. Halbuki onların koruyucusu Cenab'ı Allah’tır. Ve mü'minler ancak Allah Teâlâ'ya tevekkül etmelidirler...
123. Ve şüphe yok ki, siz kuvvetsiz bir halde iken Allah Teâlâ size Bedirde yardım etti, artık Allah Teâlâ’dan korkunuz, ta ki şükretmiş olasınız.
124. O vakitte idi ki, sen mü'minlere diyordun ki: Rabbinizin indirmiş olduğu üç bin melek ile size yardım etmesi size yetmez mi?
125. Evet... Sabrederseniz ve sakınırsanız, onlar da ansızın üzerinize gelecek olurlarsa Rabbiniz size beş bin nİsanlı melekler ile imdat edecektir.
126. Ve Allah Teâlâ bunu ancak size bir müjde olmak ve bununla kalpleriniz mutmain bulunmak için kılmıştır. Yoksa zafer, ancak aziz hakim olan Allah Teâlâ katındandır.
127. Tâki, o küfredenlerden bir kısmını kessin, veya onları mağlûp etsin de bozguna uğramış oldukları halde geri dönüp gitsinler.
128. Bu işte senin için yapacak birşey yoktur, ya onların tevbelerini kabul etsin veya onlara azap etsin, çünkü onlar zalim kimselerdir.
129. Ve göklerde ne varsa yerde ne varsa hepsi Allah’ındır. Dilediğini bağışlar ve dilediğine azap eder ve Allah Teâlâ çok bağışlayıcıdır, çok merhametlidir.
130. Ey imân edenler! Faizi kat kat arttırılmış olarak yemeyiniz. Ve Allah Teâlâ'dan korkunuz ki, kurtuluşa erdirilmiş olabilesiniz.
131. Ve o ateşten korkunuz ki, kâfirler için hazırlanmıştır.
132. Ve Allah Teâlâ'ya ve Peygambere itaat ediniz ki, rahmete erdirilesiniz.