Yâsîn Sûresi 41 - 54. Ayetler

41.   Onlara bir delil de, o dolu gemide onların zürriyetlerini taşımamızdır.

42.   Kendilerine onun gibi binecekleri şeyler yaratmışızdır.

43.   Dilesek onları boğarız. O zaman ne onlar için bir feryadçı vardır, ne de onlar kurtarılırlar.

44.   Ancak onları, tarafımızdan bir rahmet ve bir zamana kadar yaşatmak bir süre ölümden kurtarır.

45.   Hal böyle iken onlara: "Önünüzdekini ve arkanızdakini gözetip sakının ki rahmete erişesiniz" denildiği zaman (yüz çevirirler.)

46.   Kendilerine Rablerinin âyetlerinden herhangi bir âyet de gelse, mutlaka ondan yüz çevirirler.

47.   "Allah'ın size rızık olarak verdiği şeylerden hayra sarfedin" denildiği zaman kâfirler iman edenlere şöyle dediler: "Allah'ın dilediği takdirde yedireceği kimseyi biz hiç yedirir miyiz, siz apaçık bir sapıklık içinde değilsiniz de nesiniz?"

48.   "Eğer doğru söylüyorsanız, bu tehdit ne zaman (gerçekleşecektir)?" diyorlar.

49.   Onlar, yalnızca tek bir sayhayı bekliyorlar, bir sayha ki, onlar çekişip dururlarken kendilerini yakalayıverir.

50.   O zaman bir tavsiyede bile bulunamazlar, ailelerine de dönecek değillerdir.

51.   Nihayet Sûr üfürülmüştür; Bir de bakarlar ki, onlar kabirlerinden Rablerine doğru akın ediyorlar.

52.   (İşte o zaman:) "Eyvah, başımıza gelenlere! Bizi uyuduğumuz yerden kim kaldırdı? İşte bu, Rahmân'ın vâdettiğidir. Gönderilen Peygamberler doğru söylemişler!" derler.

53.   Başka değil; sadece tek bir sayha olmuş, derhal hepsi toplanmış huzurumuza getirilmişlerdir.

54.   Artık bugün hiçbir kimseye zerre miktarı zulmedilmez, ancak yaptıklarınızın cezasını çekeceksiniz.