Tevbe Sûresi 100 - 106. Ayetler
100. İslâm'a girmede öne geçen ilk muhacirler ve ensar ile güzellikle onların arkasından gidenler, Allah onlardan razı oldu, onlar da Allah'tan razı oldular ve onlara altlarından nehirler akan cennetler hazırladı ki, içlerinde ebedi kalacaklar. İşte büyük kurtuluş budur.
101. Hem etrafınızdaki bedevilerden münafıklar var, hem de Medine ahalisinden münafıklığı alışkanlığa çevirmiş olanlar vardır. Sen onları bilmezsin, onları biz biliriz. Biz onlara iki kere azap edeceğiz, sonra da büyük bir azaba itileceklerdir.
102. Diğer bir takımı ise günahlarını itiraf ettiler ve iyi bir amel ile diğer bir kötüyü karıştırdılar. Olur ki Allah tevbelerini kabul eder. Çünkü Allah bağışlayandır, esirgeyendir.
103. Onların mallarından sadaka al ki bununla onları hem temizlemiş hem de arındırmış olursun. Bir de haklarında dua et. Çünkü senin duan onların kalplerini yatıştırır. Allah işitendir, bilendir.
104. Bilmiyorlar mı ki kullarından tevbeyi kabul eden ve sadakaları alan Allah'tır. Şüphesiz Allah, tevbeleri çok kabul eden ve pek esirgeyendir.
105. De ki: "Çalışın çünkü amelinizi hem Allah, hem Resûlü, hem de mü'minler görecek ve hepiniz mutlaka gizliyi ve açığı bilen Hakk'ın huzuruna götürüleceksiniz. O zaman O, size yaptıklarınızı haber verecektir."
106. (Sefere katılmayanlardan) diğer bir takım da Allah'ın emrine bırakılmışlardır; ya kendilerine azap eder veya tevbelerini kabul eder. Allah bilendir, hikmet sahibidir.