Tâhâ Sûresi 126 - 135. Ayetler

126. (Allah) buyurur ki: "İşte böyle, sana âyetlerimiz geldi; ama sen onları unuttun, bugün de işte böyle bırakılacaksın!"

127. Rabbinin âyetlerine inanmayıp israf edeni biz böyle cezalandıracağız. Elbette ahiret azabı daha şiddetli ve daha süreklidir.

128. Kendilerinden önce nice nesilleri helâk etmiş olmamız, onları yola getirmedi mi? (Oysa bugün kendileri) onların yurtlarında gezinip duruyorlar. Elbette bunda ibret alacak akıl sahipleri için nice ibretler vardır.

129. Rabbinden, daha önce sâdır olmuş bir söz olmasaydı, muhakkak azap (onlar için dünyada) kaçınılmaz olurdu, Fakat Rabbin tarafından belirlenmiş bir süre var!

130. (Resûlüm!) O halde söylediklerine sabret. Güneş doğmadan önce de, batmadan önce de Rabbini hamd ile tedbih et; gece saatlerinde ve gündüzün etrafında (iki ucunda) da tesbih et ki, hoşnutluğa erebilesin.

131. Sakın, kâfirleri denemek için onlardan bir kesimi faydalandırdığımız dünya hayatının süsüne gözünü dikme! Rabbinin rızkı, hem daha hayırlı, hem daha süreklidir.

132. Ailene de namazı emret; kendin de ona sabırla devam et. Biz senden rızık istemiyoruz, aksine biz seni rızıklandırırız. (Güzel) sonuç, takvânındır.

133. Bir de "Rabbinden bir mucize getirseydi ya!" dediler. Kendilerine önceki kitaplardakinin apaçık delili (Kur'an) gelmedi mi?

134. Eğer biz, onları bundan önce bir azapla helâk etseydik, derlerdi ki: "Rabbimiz! Ne olurdu bize bir elçi gönderseydin de, zelil ve rüsvay olmadan önce âyetlerine tabi olsaydık."

135. De ki: "Herkes beklemektedir. Siz de bekleyin bakalım, çünkü yakında bileceksiniz; doğru yolun sahipleri kimlermiş ve doğru yolda giden kimlermiş!"