Sebe' Sûresi 8 - 14. Ayetler

8.     "Allah'a karşı yalan mı uyduruyor, yoksa kendisinde bir delilik mi var?" dediler. Hayır! Doğrusu Ahirete inanmayanlar, uzak bir sapıklık ve azap içindedirler.

9.     Onlar, gökten ve yerden önlerindekine ve arkalarındakine bir bakmazlar mı? Dilesek kendilerini yere geçiririz, yahut gökten üzerlerine parçalar düşürürüz. Gerçekten bunda (Rabbine) yönelen bir kul için şüphesiz bir ibret vardır.

10.   Andolsun, Davud'a tarafımızdan bir üstünlük verdik. Ey dağlar ve ey kuşlar! Onunla beraber çınlayın (tesbih edin) dedik ve ona demiri yumuşattık.

11.   "Geniş zırhlar yap ve iyi biçim ver. Siz de (Ey Ummet-i Muhammed) İyi işler yapın, çünkü ben her yaptıklarınızı görmekteyim" (diye vahyettik)

12.   Sabah gidişi de bir aylık mesafe, akşam dönüşü de bir aylık mesafe olan rüzgârı da Süleyman'a (onun emrine) verdik ve onun için erimiş bakır kaynağını da sel gibi akıttık. Hem de Rabbinin izniyle elinin altında cinlerden de çalışan vardı. Onlardan da her kim emrimizden çıkarsa, ona çılgın ateşin azabını tattırırız.

13.   Onlar, ona mescitler, heykeller, havuzlar gibi çanaklar ve sabit kazanlardan her ne isterse yaparlardı. Çalışın ey Davud ailesi, şükür için çalışın! Kullarım içinde çokça şükreden azdır.

14.   Sonra onun ölümüne hükmettiğimiz zaman, onlara onun ölümünü sezdiren olmadı, yalnız bir ağaç kurdu, dayandığı asasını yiyordu. Sonunda (yere) yıkıldığı zaman ortaya çıktı ki cinler eğer gaybı bilselerdi, o zilletli azap içinde bekleyip durmazlardı.