Mü'minûn Sûresi 105 - 118. Ayetler

105. "Âyetlerimiz size okunuyordu da, siz onları yalanlıyordunuz değil mi?" denilir.

106. Derler ki: "Rabbimiz! Azgınlığımız bize üstün geldi ve biz sapık bir kavim idik."

107. "Ey bizim Rabbimiz! Çıkar bizi buradan, eğer bir daha (yaptıklarımıza) dönersek, kuşkusuz bizler zalim kimselerizdir."

108. Buyurur ki: "sinin orada, bana bir şey söylemeyin."

109. Çünkü kullarımdan bir grup vardı: "Rabbimiz! Biz iman ettik, sen bizi bağışla ve bize merhamet et, sen merhamet edenlerin en hayırlısısın" diyorlardı da,"

110. "Siz onları maskara yerine koydunuz, hatta size beni yad etmeyi unutturdular, onlara öyle gülüyordunuz."

111. "İşte onlara ben, sabretmelerine karşı bugün bu mükafatı verdim. Onlardır onlar, muradına erenler!"

112. Allah buyurur ki: "Yıl sayısı olarak yeryüzünde ne kadar kaldınız?"

113. "Bir gün veya bir günün birazı kadar kaldık. Sayanlara sor" derler.

114. Buyurur ki: "Keşke bunu bilmiş olsaydınız, gerçekten pek az kaldınız!"

115. "Sizi sadece boşuna yarattığımızı ve bize döndürülmeyeceğinizi mi sandınız?"

116. Demek ki hakim ve hak olan Allah yücedir, çok yücedir. O'ndan başka ilah yoktur. O, yüce Arş'ın Rabbidir.

117. Ve her kim Allah'ın beraberinde diğer bir ilaha taparsa, o kimsenin onun hakkında hiçbir delili yoktur ve o kimsenin Rabbinin katında hesabı vardır. Gerçek şu ki, kafirler kurtuluşa eremezler.

118. Hem şöyle de: "Rabbim! Bağışla ve merhamet et, sen merhamet edenlerin en hayırlısısın."