Mâide Sûresi 24 - 31. Ayetler

24.   "Ev Musa! Onlar orada bulundukça, biz oraya ebediyen giremeyiz. Haydi, sen ve rabbin gidin, ikiniz savaşın; biz işte burada oturuyoruz" dediler.

25.   (Musa:) "Rabbim! Görüyorsun ben kendimle kardeşimden başkasına söz geçiremiyorum; artık bizimle bu fasıklar topluluğun arasını ayır" dedi.

26.   (Allah) buyurdu ki: "Artık orası onlara kırk yıl haram kılındı; oldukları yerde şaşkın şaşkın dönüp duracaklar. Artık o fasık kavme üzülme."

27.   Onlara Âdem'in iki oğullarının kıssasını gerçek olarak anlat: hani ikisi birer kurban takdim etmişlerdi de, birinden kabul edilmiş, diğerinden kabul edilmemişti, (kurbanı kabul edilmeyen kardeş kıskançlık yüzünden) "seni mutlaka öldüreceğim" dedi. Öbürü de "Allah ancak takva sahiplerinden kabul buyurur" dedi.

28.   "Andolsun ki sen, beni öldürmek için bana elini uzatsan da ben, seni öldürmek için sana el uzatacak değilim. Ben, âlemlerin rabbi olan Allah'tan korkarım." dedi.

29.   "Ben isterim ki, sen benim günahımı da kendi günahını da yüklenip ateşe atılacaklardan olasın! Zalimlerin cezası işte budur."

30.   Bunun üzerine nefsi kendisine kardeşini öldürmeyi kolay gösterdi; tuttu onu öldürdü. Artık hüsrana uğrayanlardan olmuştu.

31.   Derken Allah kardeşinin cesedini nasıl gizleyeceğini ona göstermek için yeri eşeleyen bir karga gönderdi. "Eyvah!" dedi; "Şu karga kadar olup da kardeşimin cesedini örtemedim". Artık pişmanlığa düşenlerden olmuştu.