Kehf Sûresi 46 - 53. Ayetler
46. Mal ve oğullar dünya hayatının süsüdür, baki kalacak salih ameller ise, Rabbinin katında sevapça da hayırlıdır, umut etme bakımından da hayırlıdır.
47. Düşün o günü ki, dağları yürütürüz, yeryüzünü çırılçıplak görürsün ve tüm ölüleri mahşerde toplamışızdır da, hiçbir kimse bırakmamışızdır.
48. Hepsi saf saf Rabbinin huzuruna arzedilmişlerdir. Buyurur ki: "Andolsun, ilk defa yarattığımız şekil gibi bize geldiniz, fakat size hiçbir hesap zamanı tayin etmeyeceğiz sanmıştınız, değil mi?"
49. Amel defteri de ortaya konulmuştur; artık günahkarların içinde bulundukları korkudan dolayı çırpıntılar içinde titrediklerini görürsün ve derler ki: "Eyvah bize! bu defter de ne acaip; ne küçük bırakmış, ne büyük, hepsini kaydetmiş?" ve bütün yaptıklarını hazır bulmuşlardır; Rabbin kimseye zulmetmez.
50. Yine düşün o vakti ki, meleklere: "Âdem'e secde edin! demiştik, hemen secde ettiler; ancak İblis -cinlerdendi- Rabbinin emrinden çıktı. Ya Şimdi siz beni bırakıp da onu ve onun neslini kendinize dost mu ediniyorsunuz? Oysa onlar sizin düşmanmızdır. Zalimler için bu ne kötü bir değişmedir!"
51. Ben onları ne göklerin ve yerin yaratılışına, ne de kendilerinin yaratılışına şahit kılmadım. Hiçbir zaman yoldan çıkarıcıları yardımcı edinecek değilim.
52. Ve o gün diyecek ki: "Ortaklarım sandığınız şeyleri çağırın bakalım!" Derken onları çağırmışlar, yalvarmışlardır, fakat onlar kendilerine cevap vermemişlerdir. Biz onların aralarına bir uçurum koyduk.
53. Suçlular ateşi görmüş, artık ona düşeceklerini anlamışlardır; ondan bir kaçış yolu bulamazlar.