Kehf Sûresi 16 - 20. Ayetler
16. İçlerinden biri dedi ki, madem ki onlardan ve Allah'tan başka taptıklarınızdan uzaklaşmayı tercih ettiniz; o halde mağaraya çekilin ki, Rabbiniz size rahmetinden bir nasip yaysın ve size işinizde bir kolaylık hazırlasın.
17. Güneşi görüyorsun ya, doğduğu zaman sağ tarafa meyleder, battığı zaman da onları sol tarafa makaslardı (onlara isabet etmezdi.) Onlar, onun içinde bir geniş sahadadır. İşte bu, Allah'ın âyetlerindendir. Allah, her kime hidayet ederse, işte o hidayete ermiştir, her kimi de saptırırsa, artık onu irşad edecek bir veli bulamazsın.
18. Bir de onları uyanıklar sanırsın, halbuki uykudadırlar ve biz onları sağa sola çeviririz; köpekleri de mağaranın girişinde ön ayaklarını uzatmıştı. Onları görseydin, mutlaka geri dönüp onlardan kaçardın ve kuşkusuz onlardan içini korku kaplardı.
19. Böylece onları uyandırdık ki, aralarında birbirlerine sorsunlar. İçlerinden bir sözcü: "Ne kadar durdunuz?" dedi. "Bir gün yahut bir günün bir kısmı" dediler. Dediler ki: "Ne kadar durduğunuzu Rabbiniz en iyi bilendir. Şimdi siz, birinizi şu gümüş paranızla şehre gönderin de, baksın, hangisi daha temiz, ondan size bir erzak getirsin, hem de çok kurnaz davransın ve sakın sizi kimseye sezdirmesin."
20. "Çünkü onlar sizi ellerine geçirirlerse, muhakkak sizi taşlayarak öldürürler veya dinlerine döndürürler; bu takdirde asla kurtuluşa eremezsiniz."