Kasas Sûresi 44 - 50. Ayetler
44. (Resûlüm!) Musa'ya o emri vahyettiğimiz sırada, sen batı yakasında değildin ve (o hadiseyi) görenlerden de değildin.
45. Fakat biz birçok nesiller var ettik de, onların ömürleri uzun oldu. Sen Medyen ahalisi içinde ikamet ederek âyetlerimizi onlardan okuyup öğrenmedin. Fakat peygamberlik verip gönderen biz olduk.
46. Hem biz Musa'ya seslendiğimiz zaman sen Tûr'un yanında da değildin; fakat senden önce kendilerine bir uyarıcı peygamber gelmemiş olan bir kavmi uyarasın diye Rabbinden bir rahmet olarak gönderildin. Umulur ki düşünüp öğüt alırlar.
47. Elleriyle yaptıkları günahlar yüzünden başlarına bir musibet geldiği zaman: "Ey Rabbimiz! Bize bir peygamber gönderseydin de, âyetlerine uyup müminlerden olsaydık ya" diyecek olmasalardı (seni göndermezdik).
48. Fakat onlara tarafımızdan hak (Kur'an) gelince: "Musa'ya verilen mucizeler gibi ona da verilse ya!" dediler. Ya bundan önce Musa'ya verileni inkâr etmediler mi? "Birbirini destekleyen iki sihir!" dediler ve "biz hiç birisine inanmayız" dediler.
49. Resûlüm, de ki: "O halde eğer doğru söylüyorsanız, Allah tarafından bu ikisinden (Tevrat ile Kur'an'dan) daha doğru bir kitap getirin de ben ona uyayım!"
50. Yine sana icabet etmek istemezlerse, artık bil ki onlar sadece kendi hevesleri peşinde gidiyorlar. Halbuki Allah'tan doğru bir delil olmaksızın sadece kendi hevesi peşinden giden kimselerden daha şaşkın kim olabilir? Şüphesiz ki Allah, zalimler topluluğunu doğru yola iletmez.