Kalem Sûresi 16 - 42. Ayetler

16.   Yakında biz, onun hortumu (burnu) üzerine damga vuracağız.

17.   Haberiniz olsun ki biz onlara bela vermişizdir, o bağ sahiplerine bela verdiğimiz gibi! O sırada, sabah olunca mahsulleri mutlaka devşireceklerine yemin etmişlerdi.

18.   İnşallah diyerek bir istisna da yapmıyorlardı.

19.   Nihayet onlar uyuyorlarken, Rabbin tarafından bir afet bağı dolaşıverdi.

20.   Sabaha kadar o bağ kapkara kesilmişti.

21.   Derken sabaha yakın birbirlerine seslendiler.

22.   "Haydin ürünü kesecekseniz, erkence koşun!" dediler.

23.   Bunun üzerine hemen fırladılar, şöyle fısıldaşıyorlardı:

24.   "Sakın bugün aranıza bir yoksul sokulmasın!"

25.   Sadece fakirleri engellemeye güçleri yeter edasıyla erkenden gittiler.

26.   Fakat o bağı harap gördükleri zaman dediler ki: "Biz mutlaka yanlış gelmişiz!"

27.   "Yok yok, biz mahrum bırakılmışız!" dediler.

28.   Onların en insaflısı dedi ki: "Demedim mi size, tesbih etseydiniz?"

29.   Dediler ki "Ey Rabbimiz! Seni tesbih ederiz. Doğrusu biz zalimlermişiz."

30.   Sonra döndüler kendilerini kınıyorlardı.

31.   Dediler ki: "Yazıklar olsun bizlere, doğrusu bizler azgınlarmışız!"

32.   Ola ki, Rabbimiz onun yerine daha hayırlısını verir. Şüphesiz biz, bütün rağbetimizi Rabbimize çeviriyoruz.

33.   İşte azap böyledir ve elbette Ahiret azabı dana büyüktür; fakat keşke bilselerdi!

34.   Şüphesiz ki, sakınan takva sahipleri için Rablerinin katında nimetlerle donatılmış cennetler vardır.

35.   Ya, artık Müslümanları suçlular gibi kılar mıyız?

36.   Neyiniz var, nasıl hükmediyorsunuz?

37.   Yoksa size mahsus bir kitap var da onda şunu mu okuyorsunuz?

38.   "Siz, Âlemde her neyi seçip-beğenirseniz, o mutlaka sizin olacaktır."

39.   Yoksa siz her ne hükmederseniz, elbette öyle olacaktır diye size karşı verilmiş kıyamet gününe kadar sürecek yeminler, sözler mi var?

40.   Resûlüm, sor bakalım onlara, içlerinden ona kefil hangisi?

41.   Yoksa onların ortakları mı var? O halde ortaklarını getirsinler, eğer doğru söylüyorsalar!

42.   O gün, etekleri tutuşur ve secdeye davet edilirler, fakat o zaman güçleri buna yetmez.