Hûd Sûresi 20 - 28. Ayetler
20. Bunlar yeryüzünde (Allah'ı) âciz bırakacak değillerdir, kendilerini Allah'tan kurtaracak bir dostları da yoktur. Onların azabı kat kat olacaktır. Hem işitmeye tahammül edemiyorlardı, hem de görmüyorlardı.
21. İşte bunlar kendilerine yazık etmiş kimselerdir ve o iftira ettikleri uydurmaları, hep kendilerinden kaybolup gitmişlerdir.
22. Şüphesiz bunlar, ahirette en fazla hüsrana uğrayanlardır.
23. Fakat iman edip salih ameller işleyenler ve Rablerine edep ile gönülden itaatkâr olanlar, işte bunlar cennet ehlidirler. Orada ebedî kalırlar.
24. Bu iki grubun durumu, kör ve sağır ile gören ve işiten kimseler gibidir. Hiç bunlar eşit olurlar mı? Artık düşünmez misiniz?
25. Andolsun, vaktiyle Nuh'u kavmine gönderdik, onlara şöyle dedi: "Haberiniz olsun, ben sizin için azabın sebeplerini ve kurtuluşun yolunu açıklayan bir uyarıcıyım."
26. "Allah'tan başkasına ibadet etmeyin! Gerçekten ben size (gelecek) elem verici bir günün azabından korkuyorum."
27. Kavminden ileri gelen kâfirler dediler ki: "Biz seni ancak bizim gibi bir insan olarak görüyoruz ve sana tâbi olanları da ilk bakışta en aşağılıklarımızdan ibaret kimseler sanıyoruz. Sizin bize karşı bir üstünlüğünüzü de görmüyoruz. Hatta sizin yalancılar olduğunuzu düşünüyoruz."
28. (Nuh) dedi ki: "Ey kavmim! Söyleyin bakalım görüşünüz nedir? Eğer ben Rabbimden açık bir delil üzerinde isem ve O bana tarafından bir rahmet vermiş de, size onu görecek bir göz verilmemiş ise, istemediğiniz halde biz sizi ona zorlayacak mıyız?"