Fussilet Sûresi 12 - 20. Ayetler
12. Böylece onları, iki günde (iki devirde) yedi gök olarak yerine koydu ve her göğe ona ait görevini vahyetti. Dünya göğünü de kandillerle donattık ve koruduk. İşte bu, mutlak güçlü olan, hakkıyla bilen (Allah'ın) takdiridir.
13. Bunun üzerine onlar yine imandan başlarını çevirirlerse, o zaman de ki: "Size, Âd ve Semûd'un başına gelen yıldırıma benzer bir yıldırımı haber veriyorum."
14. Onlara "Allah'tan başkasına tapmayın" diye önlerinden ve arkalarından peygamberler geldiği zaman "Rabbimiz dileseydi, melekler gönderirdi; onun için biz sizinle gönderilen şeylere bilgilere inanmayız" dediler.
15. Sonra Âd (kavmi), yeryüzünde haksız yere kibirlenmek istediler ve "Bizden daha kuvvetli kim var?" dediler. Ya kendilerini yaratmış olan Allah'ın onlardan daha kuvvetli olduğunu düşünmediler mi? Fakat âyetlerimizi bilerek inkâr ediyorlardı.
16. Biz de kendilerine dünya hayatında zillet azabını tattırmak için uğursuz saydıkları günlerde üzerlerine dondurucu bir rüzgâr salıverdik. Elbette ahiret azabı daha aşağılayıcıdır, hem de onlar kurtarılamayacaklardır.
17. Semûd'a gelince, biz onlara yolu gösterdik, onlar ise hidayete karşı körlüğü tercih etmek istediler; derken kendilerini kazandıkları (günahları) sebebiyle alçaltıcı azabın yıldırımı alıverdi.
18. İman edip de günahtan sakınanları ise kurtardık.
19. Allah düşmanlarının mahşerde toplanıp ateşe sevkolunacakları gün ise, artık onların hepsi bir araya getirilinceye kadar bekletilirler.
20. Hatta oraya vardıklarında kulakları, gözleri ve derileri yaptıkları şeye karşı onların aleyhine şahitlik ederler.