Enbiyâ Sûresi 45 - 57. Ayetler

45.   De ki: "Ben, sizi ancak vahiy ile uyarıyorum, amma ne kadar uyarılsalar da sağırlar daveti işitmezler."

46.   Andolsun, Rabbinin azabından onlara bir ufak esinti dokunursa, hiç şüphesiz diyeceklerdir ki: "Vay bizlere, bizler gerçekten zalimler idik!"

47.   Biz ise, kıyamet günü için adalet terazileri kurarız da hiçbir kimseye zerre miktarı zulmedilmez, yapılan iş, bir hardal tanesi ağırlığınca da olsa onu getirir adalet terazisine koruz. Hesap gören olarak da biz yeteriz.

48.   Andolsun, biz Musa ile Harun'a, takvâ sahipleri için bir öğüt, bir ışık olan Furkan'ı verdik.

49.   O takvâ sahipleri için ki, görmedikleri halde Rablerinden korkarlar ve o kıyamet saatinden dolayı titrer dururlar.

50.   İşte bu (Kur'an) da, bizim indirdiğimiz mübarek bir öğüttür. Şimdi siz bunu inkâr mı ediyorsunuz?

51.   Andolsun, bundan önce de biz, İbrahim'e rüşdünü vermiştik. Biz onu bilenleriz.

52.   O vakit babasına ve kavmine: "Ne bu, başına toplanıp durduğunuz putlar?" dedi.

53.   "Atalarımızı bunlara ibadet ediyor bulduk" dediler.

54.   Dedi ki: "Andolsun, siz de, atalarınız da açık bir sapıklık içindesiniz."

55.   Dediler ki: "Ciddi mi söylüyorsun, yoksa sen şakacılardan mısın?"

56.   Dedi ki: "Doğrusu Rabbiniz göklerin ve yerin Rabbidir ki O, onları yaratmıştır ve ben buna şahitlik edenlerdenim."

57.   "Allah'a yemin ederim ki, siz dönüp gittikten sonra putlarınıza mutlaka bir tuzak kuracağım."