En'am Sûresi 28 - 35. Ayetler
28. Hayır! Önceden gizleyip durdukları günahları karşılarına çıktı. Yoksa dünyaya geri çevrilselerdi, mutlaka o sakındırdıkları kötülüğe yine döneceklerdi. Şüphesiz ki onlar yalancıdırlar.
29. Yine onlar: "Hayat ancak bu dünya hayatımızdan ibarettir; biz bir daha dirilecek değiliz" diyeceklerdi.
30. Rablerinin huzuruna durdukları zaman onları bir görsen! (Allah:) "Nasıl!" diyecek; şu gördüğünüz gerçek değil miymiş? Onlar: "Rabbimize andolsun ki evet!" diyecekler. (Allah:) "O halde inkâr etmenizin cezası olarak azabı tadın!" buyuracak.
31. Allah'ın karşısına çıkacaklarını inkâr eden kimseler gerçekten hüsrana uğramıştır. Nihayet kıyamet günü ansızın kendilerine gelip çatınca "Eyvah! Hayatta yaptığımız hatalardan dolayı yazıklar olsun bize!" derler. O an bütün günahlarını sırtlarına yüklenmiş götürüyorlardı. Bak ki, ne kötü yükler götürüyorlar.
32. Dünya hayatı bir oyundan bir oyalanmadan başka bir şey değildir. Elbette ahiret yurdu muttakiler için daha hayırlıdır. Hala akıllanmayacak mısınız?
33. Andolsun biliyoruz ki, söyledikleri laf seni gerçekten incitiyor. Bununla beraber onların "yalancı" dedikleri sen değilsin! Fakat zalimler Allah'ın ayetlerini inkâr ediyorlar
34. Andolsun senden önce gönderilen peygamberler de yalanlandı; onlar yalanlanmalarına ve eziyet edilmelerine rağmen sabrettiler, sonunda kendilerine yardımımız geldi. Öyle ya, Allah'ın kelimelerini (kanunlarını) değiştirebilecek hiçbir kimse yoktur. Muhakkak ki sana gönderilen peygamberlerin kıssalarından haber de geldi.
35. Eğer onların yüz dönmeleri sana pek ağır geliyorsa, haydi kendi kendine yerin dibine inecek bir tünel veya göklere çıkacak bir merdiven arayıp da onlara bambaşka bir mucize getirmeye gücün yetiyorsa hiç durma! (Bil ki, mucize göstermek peygamberlerin elinde değildir.) Allah dilemiş olsaydı elbette onları hidayet üzerinde toplardı; o halde sakın cahillerden olma!