Bakara Sûresi 17 - 24. Ayetler
17. Onların durumu, ateş yakan bir kimsenin örneğine benzer; ateş yanıp çevresini aydınlattığı anda Allah, hemen onların aydınlığını giderir ve onları karanlıklar içinde bırakır; artık görmezler.
18. Onlar, sağırdırlar, dilsizdirler kördürler. Artık onlar, inkardan geri dönemezler.
19. Yahut (onların hali), gökten boşalan, içinde karanlıklar, gök gürlemesi ve yıldırımlar bulunan yağmura tutulmuş kimselerin hali) gibidir. Yıldırımlardan gelecek ölüm korkusuyla parmaklarını kulaklarına tıkarlar. Halbuki, Allah, kâfirleri kuşatmıştır.
20. O esnada şimşek neredeyse gözlerini kapıverecek, ama önlerini aydınlatınca ışığında (birazcık) yürürler, karanlık üzerlerine çökünce de oldukları yerde dikilip kalırlar. Allah dileseydi elbette işitmelerini de görmelerini de alıverirdi. Şüphesiz Allah her şeye kadirdir.
21. Ey insanlar! Sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabbinize kulluk ve ibadet ediniz ki (Allah'ın azabından) korunur olasınız.
22. O öyle lütufkâr ki, yeri sizin için bir döşek, göğü de kubbemsi bir tavan yaptı. Gökten su indirerek onunla, çeşitli ürünlerden size rızık çıkardı. Artık bunu bile bile Allah'a şirk koşmayın.
23. Eğer kulumuza kısım kısım indirdiğimiz Kur'an'dan şüphe içindeyseniz, haydi onun benzeri bir sûre getirin, eğer iddianızda doğru iseniz, bunu yapmak için Allah'tan başka güvendiklerinizin hepsini de yardıma çağırın.
24. Ama yapamazsanız ki hiçbir zaman yapamayacaksınız yakıtı, insanlar ve taşlar olan cehennem ateşinden sakının. O ateş kâfirler için hazırlanmıştır.