A'raf Sûresi 179 - 187. Ayetler
179. Andolsun, cinlerden ve insanlardan birçoğunu cehennem için yarattık. Onların öyle kalpleri vardır ki, onlarla anlamazlar ve öyle gözleri vardır ki onlarla görmezler ve öyle kulakları vardır ki, onlarla işitmezler. İşte onlar hayvanlar gibidir, hatta daha şaşkındırlar. İşte onlar gafil olanlardır.
180. En güzel isimler Allah'ındır. Onun için siz O'na onlarla (güzel isimlerle) dua edin ve O'nun isimleri hakkında eğri yola gidenleri bırakın. Yarın onlar yaptıklarının cezasını çekecekler.
181. Yine bizim yarattıklarımızdan bir ümmet de var ki, hakka iletirler ve adaleti yerine getirirler.
182. Âyetlerimizi yalanlayanlar ise, biz onları bilmeyecekleri yerden yavaş yavaş helâka götüreceğiz.
183. Onlara mühlet veririm; ama benim cezam pek çetindir.
184. Bunlar düşünmediler mi ki, kendilerine söz söyleyen zatta delilikten bir eser yoktur? O, ancak ilerideki tehlikeyi açık bir surette haber veren bir uyarıcıdır.
185. Bunlar göklerin, yerin ve Allah'ın yarattığı herhangi bir şeyin bütün tedbir-u melekutu (gökleri ve yeri yaratan ve zabt-u idare eden kudret ve saltanatın büyüklüğü) hakkında bir fikir yürütmediler mi? Şu ecellerinin gerçekten yaklaşmış olması ihtimalini bir düşünmediler mi? O halde Kur'an'a iman etmedikten sonra hangi söze inanacaklar?
186. Allah kimi saptırırsa onu doğru yola getirecek yoktur. O onları azgınlık içinde birakır, körü körüne yuvarlanıp giderler.
187. Sana kıyametin "Ne zaman gelip çatacağını (gerçekleşeceğini)" soruyorlar. De ki: "Onun ilmi yalnız Rabbimin katindadır. Onu vakti vaktine tecelli ettirecek ancak O'dur. O, öyle ağır bir mesele ki bütün göklerde ve yerde onu yüklenebilecek kimse yoktur. O size ansızın gelecektir." Sanki sen ondan haberdarmışsın gibi sana soruyorlar. De ki: "Onun ilmi ancak Allah'ın katindadır. Fakat insanların çoğu bilmezler."