Âl-i İmran Sûresi 30 - 37. Ayetler

30.   Herkesin, hayır olarak yaptıklarını da, kötülük olarak yaptıklarını da hazır bulduğu günde isteyecek ki, onlarla arasında uzun bir mesafe bulunsun. Allah, sizi kendisine karşı gelmekten sakındırıyor. Allah, kullarını çok esirgeyendir.

31.   De ki: "eğer siz Allah'ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın." Allah, son derece bağışlayıcı ve esirgeyicidir.

32.   De ki: Allah'a ve peygambere itaat edin, eğer yüz çevirirlerse şüphesiz Allah, kâfirleri sevmez.

33.   Gerçek şu ki, Allah, Âdem'i, Nuh'u, İbrahim ailesini ve İmran ailesini seçip âlemlere üstün kıldı.

34.   Onlar, birbirlerinden gelen bir nesildi. Allah işitendir, bilendir.

35.   Hani İmran'ın karısı şöyle demişti: "Rabbim! Ben karnımdakini azatlı bir kul olarak sana adadım, benden kabul buyur. Şüphesiz, işiten bilen şensin."

36.   Derken onu doğurdu; Allah onun ne doğurduğunu daha iyi bilirken "Rabbim! Onu kız doğurdum. Hâlbuki erkek, kız gibi değildir. Ona Meryem adını koydum. Ben onu ve soyunu kovulmuş şeytanın şerrinden korumanı niyaz ediyorum" dedi.

37.   Bunun üzerine Rabbi, onu güzel bir kabul ile kabul buyurdu ve güzel bir şekilde yetiştirdi. Zekeriyya'nın himayesine verdi. Zekeriyya, onun yanına, mihraba (mabede) her girişinde yanında yeni bir rızık buluyor; "Ey Meryem bu sana nerden geliyor!" der; o da: "Bu, Allah tarafındandır. Şüphesiz Allah dilediğine sınırsız rızık verir" dedi.