Âl-i İmran Sûresi 154 - 157. Ayetler

154. Sonra o kederin arkasından üzerinize bir güven indirdi; bir uyku ki, içinizden bir grubu sarıyordu. Bir grup da nefislerinin sevdasına düşmüşlerdi. Allah'a karşı cahiliye zannı olan haksız bir zan besliyorlardı. "O işten bize bir şey var mı?" diyorlardı. De ki: "Şüphesiz işin hepsi Allah'ındır. "Onlar sana açıklayamadıkları bir şeyi içlerinde gizliyorlardı." Bu işten bir hissemiz olsaydı, burada öldürülmezdik" diyorlardı. De ki: "Evinizde de olsaydınız, üzerlerine ölüm yazılmış olanlar, yine çıkacak (öldürülüp) düşecekleri yerleri çaresiz boylayacaklardı. Allah, sinelerinizdekini yoklamak ve yüreğinizdekini meydana çıkarmak için bunu başınıza getirdi. Allah sinelerin özünde saklı duranı bilir."

155. (Uhud'da) iki topluluğun çarpıştığı gün, sizi bırakıp geri dönenleri şeytan, sırf kazandıkları bazı günahlar dolayısıyla yerlerinden kaydırmak istedi. Bununla beraber Allah, kendilerini affetti. Allah çok bağışlayıcıdır, halimdir.

156. Ey iman edenler! İnkâr edenler yeryüzünde seyahata çıkanlar veya savaşa giden kardeşleri hakkında: "Yanımızda olsalar ne ölürlerdi, ne de öldürülürlerdi" diyenler gibi olmayın. Allah, bunu kalplerine hasret olarak koydu. Hâlbuki hayatı veren de Allah, ölümü veren de Allah'tır. Allah yaptıklarınızı görendir.

157. Andolsun, eğer Allah yolunda öldürülür veya ölürseniz, şüphesiz sizin için Allah'ın bağışlaması ve rahmeti, onların toplayacakları bütün şeylerden daha hayırlıdır.