Âl-i İmran Sûresi 101 - 108. Ayetler
101. Sizler ise kâfirliğe nasıl dönersiniz ki, önünüzde Allah'ın ayetleri okunuyor ve içinizde peygamber bulunuyor? Hâlbuki kim Allah'a sımsıkı tutunursa, muhakkak doğru olan bir yola iletilmiştir.
102. Ey iman edenler! Allah'tan nasıl korkup-sakınmak gerekiyorsa öyle korkup-sakının, hakkıyla muttaki olun ve ancak Müslümanlar olarak can verin.
103. Hepiniz Allah'ın ipine sımsıkı tutunun. Birbirinizden ayrılmayın ve Allah'ın üzerinizdeki nimetini düşünün. Sizler birbirinize düşmanlar iken, O, kalplerinizde dostluk meydana getirip gönüllerinizi birleştirdi ve nimeti sayesinde uyanıp kardeş oldunuz. Yine sizler, ateşten bir çukurun tam kenarında bulunurken, O, sizi tutup oradan kurtardı. Şimdi size ayetlerini böyle açıklıyor ki, Allah'a doğru gidebilesiniz.
104. Sizden önde giden, hayra davet eden, iyiliği emreden ve kötülükten sakındıran bir topluluk bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.
105. Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra ayrılık çıkarıp müslümanlara muhalefet edenler gibi olmayın, onlar için büyük bir azap vardır.
106. Birtakım yüzlerin ağaracağı, bir takım yüzlerinde kararacağı gün, yüzleri kararanlara şöyle denecek: "imanınızdan sonra inkâr ettiniz, öyle mi? O halde inkâr etmenizin cezası olarak tadın azabı!"
107. Ama yüzleri ak olanlar ise, Allah'ın rahmeti içindedirler, onlar onun içinde ebedi kalacaklardır.
108. İşte bunlar, sana hak olarak okuduğumuz Allah'ın ayetleridir. Allah âlemlere zulüm isteyen değildir.