Vâkıa Sûresi 17 - 50. Ayetler
17-18. Çevrelerinde kaynaktan doldurulmuş testiler, ibrikler ve kadehlerle sonsuza dek hizmet sunacak gençler dolaşır.
19. Bundan dolayı ne baş ağrısına tutulurlar ne de sarhoş olurlar.
20. Beğendikleri meyvelerle,
21. Ve canlarının çektiği kuş etleriyle.
22. Güzel gözlü hûriler;
23. Saklı inciler misali.
24. Yaptıklarının karşılığı olarak.
25. Orada ne boş bir söz işitirler ne de günaha sokacak bir şey.
26. Sadece şu söz: “Size esenlikler, size mutluluklar!”
27. Amel defteri sağından verilenler; ne mutlu o sağından verilenlere!
28-29. Onlar dalbastı kiraz ve meyve yüklü muz ağaçları arasında;
30. Kesintisiz gölgeler altında;
31. Çağlayanların kenarında;
32-33. Bitip tükenmeyen ve yasaklanmayan bol meyveler arasında;
34. Kabartılmış döşekler üzerinde (olacaklar).
35. Şüphesiz biz onları (eşlerini) yepyeni bir yaratılışla yaratmışızdır.
36-37. Onları bâkire, eşlerine sevgiyle bağlı ve yaşıt kılmışızdır.
38. Bütün bunlar, hakkın ve erdemin yanında olanlar içindir.
39. Onların bir kısmı öncekilerdendir;
40. Bir kısmı da sonrakilerdendir.
41. Amel defteri solundan verilenler; ne bedbaht o solundan verilenler!
42. İçlerine işleyen bir ateş ve kaynar su içindedirler.
43-44. Serin ve rahatlatıcı olmayan, kapkara bir duman gölgesindedirler.
45. Çünkü daha önce onlar hazlarına tutsak olmuşlardı.
46. O büyük günah üzerinde ısrar ediyorlardı.
47. Şöyle diyorlardı: “Sahi biz, ölüp de toprak ve kemik yığını haline gelmişken yeniden mi diriltilecekmişiz?
48. Üstelik gelip geçmiş atalarımız da mı?”
49. De ki: “Hem öncekiler hem sonrakiler;
50. Bilinen bir günün belirlenmiş bir vaktinde mutlaka bir araya getirilecekler!”