Me‘âric Sûresi 11 - 39. Ayetler

11-14. Halbuki birbirlerine gösterilirler. Günahkâr kişi, o günün azabı karşısında ister ki oğullarını, karısını, kardeşini, kendisini koruyup barındıran bütün ailesini ve yeryüzünde kim varsa herkesi fidye olarak versin de kendisini kurtarsın!

15-16. Fakat ne mümkün! Bilinmeli ki o (cehennem) alev alev yanan, derileri kavurup soyan bir ateştir.

17-18. Haktan yüz çevirip uzaklaşmak isteyeni ve mal toplayıp üstüne oturanı kendine çağırır.

19.   Gerçekten insan pek tahammülsüz bir tabiatta yaratılmıştır.

20.   Başına bir fenalık geldi mi sızlanır durur.

21.   Ama ona bir nimet nasip olursa kendisinden başkasını yararlandırmaz.

22.   Ancak namaz kılanlar başka;

23.   Namazlarını devamlı kılanlar;

24-25. İsteyene ve yoksun kalmışa mallarından belli bir hak tanıyanlar;

26. Hesap gününün doğruluğuna inananlar;

27-28. Rablerinin azabından çekinenler -ki rablerinin azabı karşısında asla güven içinde olunamaz-;

29-31. İffetlerini koruyanlar -ki eşleri ve câriyeleri bunun dışında olup bundan dolayı kınanmazlar; ama kim bunun ötesine geçmeye kalkışırsa böyleleri sınırı aşanların ta kendileridir-;

32.   Emanetlerine ve ahidlerine riayet edenler;

33.   Şahitliklerini dosdoğru yapanlar;

34.   Namazlarının gereklerini titizlikle yerine getirenler;

35.   İşte bunlar cennetlerde ağırlanırlar.

36-37. O inkârcılara ne oluyor ki (inkâr veya alay etmek için) grup grup sağdan soldan sana doğru koşuyorlar.

38.   Üstelik bir de onlardan her biri nimetler cennetine yerleştirileceğini mi umuyor?

39.   Asla! Biz onları, şu bildikleri şeyden yaratmışızdır.