Kamer Sûresi 7 - 27. Ayetler

7-8. Gözlerini korku bürümüş halde kabirlerinden çıkıp etrafa yayılmış çekirgeler gibi o çağrıcıya doğru koşarlar. İnkârcılar, “Bu, gerçekten zor bir gün!” derler.

9.     Bunlardan önce Nûh’un kavmi de (peygamberlerini) yalancılıkla itham etmişti. O kulumuzu yalancı saydılar, “Delinin biri!” dediler ve o görevinden alıkondu.

10.   Bunun üzerine Nûh, “Artık yenik düştüm; yardımını esirgeme!” diye rabbine yalvardı.

11.   Hemen göğün kapılarını bardaktan boşanırcasına inen bir yağmura açtık.

12.   Yerden de sular fışkırttık; derken sular önceden belirlenmiş bir iş için birleşti.

13.   Onu tahtalar ve mıhlarla yapılmış gemide taşıdık.

14.   Gözetim ve korumamız altında akıp gidiyordu, kendisine inanılmamış olan o kulumuza bir mükâfat olmak üzere.

15.   Andolsun, bunu bir ibret levhası olarak bıraktık; ibret alacak yok mu?

16.   Azabım ve uyarılarım nasılmış görün!

17.   Andolsun ki Kur’an’ı düşünülsün diye kolaylaştırdık. Düşünecek yok mu?

18.   Âd kavmi de (peygamberlerini) yalancılıkla itham etti. Azabım ve uyarılarım nasılmış bir bakın!

19.   Onların üzerine bitmek bilmeyen o kara günde şiddetli bir kasırga gönderdik.

20.   İnsanları sökülmüş hurma kütükleri gibi çekip alıyordu.

21.   Azabım ve uyarılarım nasılmış bir bakın!

22.   Andolsun ki Kur’an’ı düşünülsün diye kolaylaştırdık. Düşünecek yok mu?

23.   Semûd kavmi de uyarıları ciddiye almadılar.

24.   Dediler ki: “İçimizden tek başına bir beşere mi uyacağız? O takdirde doğru yoldan sapmış olur, yanarız.

25.   İlâhî mesaj içimizden ona mı gönderilmiş? Hayır o, yalancının, küstahın biri!”

26.   Yarın onlar asıl yalancı, küstah kimmiş görecekler!

27.   (Allah Sâlih peygambere şöyle buyurdu:) “Şüphesiz biz (mucizevi özelliği olan o deveyi) onları sınamak için göndermiş bulunuyoruz. Şimdi sen onların ne yapacağını izle ve sabret.